Boğmaca Hastalığı, yenidoğan ve süt çocukluğu döneminde oldukça şiddetli seyreden boğmaca, genellikle henüz tamamlanmamış aşısı bulunan bebeklere genellikle anne, baba ve kardeşlerden bulaşır. Boğmaca tedavi edilmediğinde, öksürük nöbetleri sırasında beyne yeterince oksijen gitmediği için beyin hasarına yol açabilir. Bu hastalık, öksürme ve aksırma sırasında havada kalan damlacıklar aracılığıyla insandan insana bulaşır.
Boğmaca, 1940’lardan beri rutin çocukluk aşıları arasında yer almasına rağmen, hala süt çocuklarında engellenebilecek ölüm nedenleri arasındadır. Dünya genelinde her yıl yaklaşık 50 milyon kişide görülür ve 300 bin civarında ölüme sebep olur. Hava yoluyla bulaşan bu hastalık çoğunlukla iki haftadan uzun süren şiddetli öksürük ile kendini gösterir ve özellikle yenidoğanlarda ve süt çocuklarında ciddi komplikasyonlara neden olabilir.
Boğmaca, akciğerler ve hava yollarında görülen, yüksek bulaşıcılığa sahip bir hastalıktır. Erken teşhis edildiğinde antibiyotiklerle tedavi edilebilir, ancak ilerleyen vakalarda tedavi edilemez hale gelebilir. Bordetella pertussis adlı bakterinin vücuda yayılmasıyla belirtiler ortaya çıkar; bu da boğmacanın üst solunum yollarında akut bir mikrobik sorun olduğunu gösterir. Ancak tedavi gecikirse, çeşitli organlarda geri dönüşü olmayan hasarlara ve sakatlıklara yol açabilir.
Boğmaca, aşı ile önlenebilen ancak ölüme yol açabilen bir hastalıktır. Boğmaca geçiren bir çocukta zatürre riski, beyin iltihabı riski gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Hastalık, genellikle 7 ila 10 gün arasında bir kuluçka süresine sahiptir ve ilk başladığında nezle benzeri belirtiler gösterir. Daha sonra şiddetli öksürük nöbetleri yaşanır ve son olarak iyileşme dönemi başlar, bu dönem genellikle bir ay sürer.
Boğmaca bir çocuğa bulaştığında, ilk 15 gün genellikle hafif seyreder, ancak orta dönemde çok ağır öksürüklere neden olabilir. Hastalığın şiddeti çocuğun yaşına göre değişir ve erken dönemde bulaşırsa daha ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
Boğmaca, özellikle yenidoğan ve süt çocukluğu dönemlerinde son derece ağır seyredebilen bir hastalıktır. Boğmacanın belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
İlk belirtiler:
Bu belirtiler genellikle üst solunum yolu enfeksiyonu gibi görünebilir ve başlangıçta diğer enfeksiyonlarla karıştırılabilir.
Paroksizmal dönem belirtileri (Ağır dönem):
Konvelesan dönem belirtileri (İyileşme süreci):
Özel durumlar:
Boğmaca belirtileri, özellikle bebeklerde dikkatlice takip edilmeli ve erken tanı ile tedavi edilmelidir.
Boğmaca, damlacık ve temas yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Bulaşıcılığın en yüksek olduğu dönem, genellikle çocukta nezle bulgularının olduğu başlangıç evresidir ve bu dönemde boğmaca tanısı netleşmemiş olabilir. İkinci evrede bulaşıcılık daha da azalır. Çocuk öksürdüğünde veya hapşırdığında, damlacıklar havaya karışır ve bu damlacıklar başka kişilere bulaşabilir. Bu nedenle, ailelerin ve öğretmenlerin bu konuda bilinçli olması son derece önemlidir.
Bilinçli ebeveynler ve öğretmenler, bulaşma riskini önemli ölçüde azaltabilirler. Özellikle okul gibi kalabalık ortamlarda, bir çocukta boğmaca tespit edilirse ve çevresindeki diğer çocuklarda aşı yapılmamışsa, bu hastalık diğer çocuklara da bulaşabilir. Bu yüzden toplumda bilinçli bir şekilde hastalık hakkında farkındalık oluşturmak ve aşı programlarına uygun şekilde katılım sağlamak, hastalığın yayılmasını önlemek adına hayati önem taşır.
Boğmaca teşhisi konulurken şu adımlar izlenir:
Boğmaca tanısı konulması, hastanın semptomlarına ve laboratuvar test sonuçlarına dayanır. Hastalığın erken tanınması ve tedavi edilmesi, komplikasyonların önlenmesinde kritik öneme sahiptir.
Boğmaca tedavisi genellikle şu adımları içerir:
Boğmaca tedavisi, hastanın yaşına, semptomların şiddetine ve komplikasyon riskine göre kişiselleştirilir. Hastalığın komplikasyonlarını önlemek için erken teşhis ve tedavi önemlidir. Ayrıca, hastalığın bulaşıcılığını azaltmak için enfekte olan kişilerin teması mümkün olduğunca azaltılmalıdır.
Boğmacadan korunmanın en etkili yolu aşılanmaktır. Boğmaca aşısı, difteri, tetanoz, inaktif çocuk felci, menenjit ve boğmaca aşısı içeren beşli aşı olarak uygulanır. Bu aşı, bebeklerin ikinci, dördüncü, altıncı, on sekizinci ay ve 4-6 yaş arasında toplamda beş doz olarak verilir. Aşılanma sonrasında ömür boyu koruma sağlanabilir.
Çocukların rutin aşı programına uygun şekilde aşılarının yapılması önemlidir. Aşı dozları tamamlanmadığı takdirde, ilerleyen yaşlarda boğmaca gibi hastalıkların görülme riski artabilir.
Yenidoğanlarda ilk boğmaca aşısı genellikle 2. ayın sonunda yapılabilmektedir. Ancak bu dönemde bebeklerin korunması için anne, baba ve kardeşlerin de aşılanması önemlidir. Çünkü yapılan araştırmalar, boğmaca bulaşma oranının yüzde 32’sinin anneden, yüzde 15’inin babadan ve yüzde 20’sinin evdeki 4-19 yaş arasındaki kardeşlerden geçtiğini göstermektedir.
Bağışıklık yaşla birlikte azalır, bu nedenle okul çağındaki çocuklar, ergenler ve yetişkinlerde de boğmaca vakaları görülebilir. Ülkemizde, ikinci pekiştirme dozu genellikle ilkokul birinci sınıfta uygulanmaya başlanmıştır. Ancak, birçok ülkede yüksek aşılanma oranlarına rağmen okul çocukları, ergenler ve yetişkinler arasında boğmaca vakaları devam etmektedir. Bu nedenle, yetişkinlerin de düzenli olarak aşılarını güncellemeleri ve aşılanma programlarına uygun şekilde hareket etmeleri önemlidir.
Eğer evde bir çocuğunuz boğmaca olduysa şu adımları izleyebilirsiniz:
Boğmaca hastalığından korunmak için önerilen aşı programlarına uyulması çok önemlidir. Herhangi bir şüphe durumunda, en kısa sürede sağlık uzmanına başvurmak gereklidir.
Boğmaca hastalığında risk grubunu oluşturan kişiler şunlardır:
Bu risk grupları, boğmaca hastalığına karşı daha dikkatli olunması gereken ve önlem alınması gereken gruplardır. Bu nedenle, özellikle bebeklerde ve gençlerde boğmaca aşılama programlarına düzenli olarak uyulması önemlidir. Ayrıca, semptomlar ortaya çıktığında erken teşhis ve tedavi de hayati önem taşır.
Boğmaca hastalığının tanısını sadece öksürük belirtisiyle koymak genellikle yeterli değildir. Ancak, öksürüğün niteliği ve bazı belirtiler, doğru tanıya yardımcı olabilir. Boğmaca öksürüğü genellikle tipik bir öksürük krizi şeklinde ortaya çıkar. Bu öksürük krizleri, arka arkaya gelir ve çocuğun nefes alması sırasında boğulma hissi verebilir. Öksürük krizleri genellikle öksürük sonrası nefes alımı sırasında karakteristik bir “kıkırtı” sesiyle eşlik eder.
Bununla birlikte, boğmaca tanısı koymak için öksürük belirtilerine ek olarak diğer semptomlar da dikkate alınmalıdır. Özellikle bebeklerde ve küçük çocuklarda, öksürüğe ek olarak nefes darlığı, boğulma hissi, öksürük nöbetleri sırasında morarma veya kusma gibi belirtiler önemlidir.
Boğmaca tanısı kesinleştirmek için doktor tarafından fizik muayene yapılmalı ve gerekirse laboratuvar testleri uygulanmalıdır. Boğmaca tanısı için öksürük krizlerinin karakteristiği, diğer semptomlar ve laboratuvar test sonuçları bir arada değerlendirilmelidir. Bu nedenle, sadece öksürük belirtisiyle tanı konulamaz ve doktorun değerlendirmesi önemlidir.