Göz damlası, steril koşullarda üretilmiş, viskozitesi göze uyumlu olacak şekilde ayarlanmış, lokal etkili ilaç formudur. Esas amacı, göz küresinin ön segmentinde veya bazen arka segmentinde tedavi edici bir konsantrasyon oluşturmaktır. Moleküler düzeyde, bu solüsyonlar genellikle su bazlıdır. Ancak, etkin maddeyi çözmek, pH’ı gözyaşına yakın tutmak, viskoziteyi artırarak ilacın göz yüzeyinde kalma süresini uzatmak ve koruyucu ajanlar eklemek için çeşitli farmasötik yardımcı maddeler içerirler. Doğru bir göz damlası formülasyonu, maksimum terapötik etkiyi sağlarken oküler yüzeyin bütünlüğünü korumayı hedefler.
Göz sağlığı sorunlarının farklılığı, göz damlası çeşitlerinin sınıflandırılmasında temeli oluşturur. Her bir damla türü, spesifik bir biyolojik hedefe yönelik tasarlanmıştır. Tedavi edilecek durumun doğru teşhisi, hangi damla türünün kullanılacağını belirleyen en kritik faktördür. En yaygın görülen göz damlası çeşitleri aşağıdaki gibidir.
Göz kuruluğu damlası, en sık reçete edilen veya reçetesiz temin edilen oftalmik solüsyonlardandır. Modern yaşam tarzı, uzun süreli ekran kullanımı ve çevresel faktörler nedeniyle gözyaşı filminin kalitesinin veya miktarının bozulması sonucu ortaya çıkan kuru göz sendromunun semptomlarını hafifletmeyi amaçlar.
Bu damlalar, temel olarak gözyaşının bileşenlerini taklit eden viskozitesi ayarlanmış, kayganlaştırıcı ajanlar içerir. Amaçları, göz yüzeyini nemlendirmek, sürtünmeyi azaltmak ve gözyaşı filminin stabilizasyonunu sağlamaktır. Genellikle koruyucu içeren veya koruyucusuz formlarda bulunurlar. Kronik ve hassas durumlarda, koruyucu madde içermeyen tek kullanımlık formlar tercih edilir.
Mevsimsel veya çevresel alerjenlere karşı gözün verdiği kaşıntı, kızarıklık, sulanma gibi reaksiyonları tedavi etmek için kullanılır.
Alerji göz damlası iki ana kategoriye ayrılır:
Bakteriyel konjonktivit, kerato-konjonktivit veya göz cerrahisi sonrası enfeksiyon profilaksisi gibi bakteriyel kaynaklı göz enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır.
Göz damlası antibiyotik, etken maddesine bağlı olarak bakteri öldürücü veya bakteri üremesini durdurucu etki gösterir. Tedavinin etkinliği için hekimin belirttiği dozaj ve sürenin tam olarak takip edilmesi, direnç gelişimini önlemek açısından hayati öneme sahiptir.
Göz içi inflamasyonu yani iltihabı baskılamak amacıyla kullanılırlar. Postoperatif dönemdeki inflamasyonu kontrol altına almak, üveit gibi otoimmün kaynaklı inflamatuar hastalıkları yönetmek temel kullanım alanlarıdır.
Kortizonlu göz damlası, güçlü anti-inflamatuar özelliklere sahiptir. Ancak, bu tür damlaların uzun süreli veya yanlış kullanımı, göz içi basıncının yükselmesi ve katarakt oluşumu gibi ciddi yan etkilere yol açabileceği için kesinlikle bir göz hekimi kontrolünde kullanılmalıdır.
Kronik açı kapanması glokomu gibi durumların tedavisinde, göz içi basıncını (GİB) düşürmek temel hedeftir. Göz tansiyonu düşürücü damlalar, göz içi sıvısının üretimini azaltarak veya drenajını artırarak etki ederler. Çeşitli farmakolojik sınıflara ayrılırlar ve genellikle birden fazla mekanizmaya sahip damlaların kombinasyonları kullanılır.
Tanısal amaçlarla göz bebeğini büyütmek veya siliyer kasın spazmını çözerek odaklanma yeteneğini geçici olarak felç etmek için kullanılırlar. Bu damlaların etkisi geçicidir.
Göz damlası kullanımı, altta yatan göz patolojisinin niteliği ile doğrudan ilişkilidir. Kullanım amaçları; semptomların giderilmesi, hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılması, enfeksiyonların giderilmesi veya cerrahi sonrası iyileşmenin desteklenmesi olarak özetlenebilir. Göz damlası kullanım nedenleri aşağıdaki gibidir.
Göz damlası kullanımı, tedavinin başarısını doğrudan etkileyen en kritik adımdır. Yanlış uygulama, ilacın etkinliğini azaltabilir, kontaminasyona yol açabilir veya gözde rahatsızlığa neden olabilir.
Uygulama için en konforlu pozisyonu seçmek önemlidir. Oturarak veya sırtüstü yatarken yapılabilir. Baş hafifçe geriye doğru eğilmeli ve bakışlar doğrudan tavana sabitlenmelidir. Bu pozisyon, göz küresinin en alt kısmının (fornix) açığa çıkmasını sağlar.
Tedaviyi uygulayacak olan elin işaret parmağı ile, damlatılacak gözün alt göz kapağı nazikçe aşağı doğru çekilerek bir alan oluşturulur. Bu, ilacın doğrudan kornea üzerine düşmesini engellerken, gözyaşı kesesine yerleşmesini kolaylaştırır.
Diğer el ile alın sabitlenebilir. Göz damlası şişesi, damlalık ucu aşağı bakacak şekilde tutulur ve gözden yaklaşık 1.5 ila 2 cm mesafede konumlandırılır. Ucun kirpiklere, göze veya göz çevresindeki herhangi bir yapıya temas etmediğinden emin olunmalıdır.
Göz açıkken, şişe hafifçe sıkılarak belirtilen dozda solüsyon göz kapağı ile göz küresi arasındaki alana bırakılır. Tek bir damla, gözün taşıyabileceği hacimden fazladır; bu nedenle fazlası zaten akacaktır.
Sorry, no posts matched your criteria.